Tavşanın kan bağışladığı renkte, akasya ağacının açtığı çiçeklerinin kokusunun altında yeni ıslanmış toprak kokusunu bir arada yaşatan, yudumlarken en sevdiklerinizin aklınıza geldiği, dünyanın en iyi tasarımcısının kırmızılıklar yanında tasarladığı motifli çay tabağını anımsatan, karıştırırken herkesin duymasını istediğiniz çelik çay kaşığı sesinin bütünleştiği çay nasıl demlenir maddeler halinde sizler anlatacağım.
1. En temiz, en lezzetli su
Çay demlerken en önemli faktörlerden biri kullandığınız sudur. Çaydanlığı kireç tabakasına bulayan çeşme suyunu unutun. Gidin bakkalınıza en kaliteli su markasını sorun. Ben Buzdağı ile Abant su arasında gider gelirim.
2. Çaydanlık seçimi
Alüminyum çaydanlık tercih ederim ama sağlık açısından porselen çaydanlıklar daha çok rehavet görüyor bu aralar. Bu yazımı okuduysan alüminyum ve rehavet kelimelerinin doğru yazılışlarını da öğrenmiş oldun.
3. Aşk
Kaynayacak olan suya sevgini eklemen lazım. Yani ocak üstüne koyduğun çayın suyu kaynama noktasına (100 ° = 373,15 Kelvin) ulaşana kadar bekleyeceksin başında. Kaynar kaynamaz ise dikkatli bir şekilde o suyu demliğe dökeceksin.
4. Çay seçimi
Benim çay markam Kara Ali. Babamın Ofçay Filiz. Abimin Galip, Reis’in English Breakfast, büyüdüğüm yerdeki çay ocağının ise Tiryaki + Kaçak + Filiz + Tamdem.
Çay markasının seçimi oldukça önemli. Deneyimleyerek kendi çay markanızı bulabilirsiniz.
5. Demleme şekli
3 farklı demleme şekli vardır. Onları da maddeler halinde yazayım. Sabah acı çay içmek istemeyenler 2. madde, öğlen çayın acısını almak isteyenler 1. madde, çay yanında simit (gevrek) + peynir yemek isteyenler 3. maddeyi tercih edebilirler.
- Kaynar suyun üzerine çay dökülür.
- Yıkanmış çayın üzerine çay dökülür.
- Demlik içine konulmuş çayın üzerine kaynar su 10 santimetre yukarıdan dökülür.
6. Süre
Ne olursa olsun minimum bekleme süresi 18 dakika olmalıdır. 20 dakikayı da aşmamalıdır. Bir çay demlendikten sonra da maksimum 45 dakika (demlenme süresi dahil) ocak üzerinde kalmalıdır.
7. Semaver
Yukarıdaki 6 maddeyi uygularsınız. Her birini tek tek denersiniz. Ama odun ateşi üstünde, dağlık bir alanda, semaver içerisinde yapılan çayın tadına kesinlikle ulaşamazsınız.
8. Uyan… Ben ateş, sen su…
Ben bir semarverdim. Odunlar yaktıkça karardım. Yanmak bu mu derken senin ateşinin çıtırdayan sesleri kulağımda ezgi oldu. Tüm közler söndü ama kulağıma fısıldaman hala aklımda.
Uyan… Ben ateş, sen su…
Rehavet değil rağbet olacaktı. Rehavet tembellik demektir.
Faruk Bey merhaba;
Gerçekten çok teşekkür ederim düzeltme için.
Selamlar.